Granada Üçlemesi Granada - Meryema - Göç

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786255998453
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
560
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%34 indirimli
389,00TL
256,74TL
Taksitli fiyat: 1 x 256,74TL
Tedarikçi Stoğu 8 Adet
9786255998453
830753
Granada Üçlemesi Granada - Meryema - Göç
Granada Üçlemesi Granada - Meryema - Göç
256.74

Yirminci yüzyılın en büyük edebî eserlerinden biri olarak gösterilen Granada Üçlemesi, Endülüs'teki Müslüman hâkimiyetinin sona ermesini anlatan çok kuşaklı bir destan…
Yıl 1492… İber Yarımadası'ndaki son Müslüman emirlik, Granada'nın anahtarlarını Hıristiyan kral ve kraliçeye teslim eder. Böylelikle Avrupa'daki Arap krallığının son kalıntıları da ortadan kaldırılır.
Granada'nın muzaffer yeni efendileri kitapları yakarken mesleği kâğıtçılık olan Ebû Cafer zengin kütüphanesini sessizce şehir dışına taşır. O ve ailesi, nesiller boyunca süren bir kimliksizleştirme politikasıyla karşı karşıya kalır. Müslüman kültür ve yaşamı zamanla yok edilir; bunu zorla Hıristiyanlaştırma, mallara el koyma ve nihayetinde sürgün takip eder.
Mısırlı usta yazar Radvâ Âşûr, yitik Endülüs'ü bir aile hikâyesi üzerinden anlatıyor. Tarihî kurgusunu, umut, inanç ve dirençleri sayesinde uzun süre hafızalardan çıkmayacak karakterlerle örüyor. Öyle ki bazı karakterler asimile olurken bazıları dağlardaki özgürlük savaşçılarına katılır ve bazıları da Kristof Kolomb'un “Yeni Dünya”sına kaçmayı başarır. Ancak bütün bunlar, her birinin engizisyonun alevleriyle yüzleşmeden kendi yolunu bulup bulamamasına bağlıdır.
Zamanın dalgaları yükselir, doğrudur. İnsanı dibe çeker, içine alır. Fakat sen o denize daldığında mercanların kızıl olduğunu, incilerin istiridyeler içinde parıl parıl parladığını görürsün. Denizden sadece yosun ve değersiz deniz kabukları çıkmaz ki. İşte Granada bütün ihtişamıyla orada duruyor, denizin dibinde, batık bir vaziyette.

(Tanıtım Bülteninden)

Yirminci yüzyılın en büyük edebî eserlerinden biri olarak gösterilen Granada Üçlemesi, Endülüs'teki Müslüman hâkimiyetinin sona ermesini anlatan çok kuşaklı bir destan…
Yıl 1492… İber Yarımadası'ndaki son Müslüman emirlik, Granada'nın anahtarlarını Hıristiyan kral ve kraliçeye teslim eder. Böylelikle Avrupa'daki Arap krallığının son kalıntıları da ortadan kaldırılır.
Granada'nın muzaffer yeni efendileri kitapları yakarken mesleği kâğıtçılık olan Ebû Cafer zengin kütüphanesini sessizce şehir dışına taşır. O ve ailesi, nesiller boyunca süren bir kimliksizleştirme politikasıyla karşı karşıya kalır. Müslüman kültür ve yaşamı zamanla yok edilir; bunu zorla Hıristiyanlaştırma, mallara el koyma ve nihayetinde sürgün takip eder.
Mısırlı usta yazar Radvâ Âşûr, yitik Endülüs'ü bir aile hikâyesi üzerinden anlatıyor. Tarihî kurgusunu, umut, inanç ve dirençleri sayesinde uzun süre hafızalardan çıkmayacak karakterlerle örüyor. Öyle ki bazı karakterler asimile olurken bazıları dağlardaki özgürlük savaşçılarına katılır ve bazıları da Kristof Kolomb'un “Yeni Dünya”sına kaçmayı başarır. Ancak bütün bunlar, her birinin engizisyonun alevleriyle yüzleşmeden kendi yolunu bulup bulamamasına bağlıdır.
Zamanın dalgaları yükselir, doğrudur. İnsanı dibe çeker, içine alır. Fakat sen o denize daldığında mercanların kızıl olduğunu, incilerin istiridyeler içinde parıl parıl parladığını görürsün. Denizden sadece yosun ve değersiz deniz kabukları çıkmaz ki. İşte Granada bütün ihtişamıyla orada duruyor, denizin dibinde, batık bir vaziyette.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 256,74    256,74   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat